Prof. Dr. Celal Kırca r r

 

 

 

 

 

 

 

     Celal Kırca, 29 Ekim 1945 tarihinde Giresun ili Espiye ilçesi Cibril mahallesinde doğdu. Mustafa ve Hatice’nin evliliklerinden olan ilk çocuğudur. İlkokul öncesinde o günkü adıyla “sübyan” mektebine gitti ve mahallenin imamından Kur’an öğrendi ve bir müddet Kur’an ezberi ile meşgul oldu. Celal Kırca, ilk resmi tahsilini Cibril Mahallesi İlkokulunda yaptı ve bu okuldan 1957 yılında mezun oldu.

İlkokulu bitirdiği yıl, daha önceden İstanbul’a gelen babası tarafından Kur’an kursunda okutmak üzere İstanbul’a getirildi. Ancak babasının bütün çabalarına rağmen hiçbir Kur’an Kursuna giremedi. Bunun üzerine babası “Bu alanda sana galiba rızık yok” diyerek kendisini Feriköy’deki bir tornacı atölyesine çırak olarak verdi. Bir müddet çalıştıktan sonra bu iş yerinden ayrıldı ve bu sefer bir elektrikçinin yanına çırak olarak girdi. Daha sonra oradan da ayrıldı ve Haylayf Bisküvi Fabrikasında işçi olarak çalışmaya başladı. Belli aralıklarla da olsa Eminönü’nde limon ve su; Şişli ve Mecidiyeköy pazarlarında toz biber satarak pazarcılık yaptı. İlkokul sonrasında yaşadığı bu hayat, onun için bir deneyim oldu ve bu deneyim, onun hayatında daima hoş bir anı olarak kaldı.

Celal Kırca hayatının bu aşamasında her ne kadar bir işte çalışıyor olsa da, Onun en büyük arzusu okumak ve bilgi sahibi olmaktı. Sırf bu nedenle her Pazar günü öğle ya da ikindi vakitlerinde babası ile birlikte büyük camilerden birine gider, orada verilen vaazları dinlerdi. Bir gün gittikleri camide konuşan bir vaizden İmam-Hatip Okulu diye bir okulun varlığını öğrendi. Bu okulda okumak için gereken şartlar ne ise onların hepsini yerine getirdi ve nihayet 1960 yılında İstanbul İmam Hatip Okuluna girmeyi başardı. Böylece çok sevdiği okuma arzusuna da kavuşmuş oldu.

 1967 yılı yaz döneminde İstanbul İmam-Hatip Okulu’ndan mezun oldu. Aynı yıl, İstanbul Yüksek İslâm   Enstitüsü giriş imtihanlarını başarı ile vererek bu Enstitüye devlet yatılısı olarak kaydoldu. 1969 yılı eylül döneminde fark imtihanlarını vererek Pertevniyal Lisesinden de mezun oldu. Bir ara İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesine devam etti, ancak bazı sebeplerden dolayı bu fakülteyi bırakmak zorunda kaldı. Yükseköğrenimi sırasında “Tohum” ve “Tarla” dergilerinde çalıştı. Ayrıca Tohum dergisi, onun bazı illerin İmam-Hatip Okulu müdürleriyle yaptığı röportajlarını yayınladı.

1971 yılında yükseköğrenimini tamamladıktan sonra Ordu Merkez Orta Okulu Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi öğretmenliğine atandı.Aynı yıl Melek hanımla evlendi ve bu evlilikten Mustafa Lütfi, Fatih ve Hatice Tuğba adında üç çocuğu oldu. Kırk yılı aşkın evlilik süresi içinde evini yuva yapan eşi Melek hanımdan her zaman anlayış ve destek gördü.

       1973 yılında Ordu İmam-Hatip Lisesi meslek dersleri hocalığına getirildi.1976 yılında da Ordu Gölköy İmam- Hatip Lisesi müdürlüğüne atandı ve bir yıl bu okulda kurucu müdür olarak görev yaptı.

Yükseköğreniminde en çok sevdiği hocaları arasında yer alan Tefsir hocası merhum Mehmet Sofuğlu’nun üzerindeki etkisi ve özellikle Ordu Merkez Orta Okulunda görev yaparken Din Dersine seçmeli olarak katılan ünlü Hıristiyan futbolcu Lefter’in oğlu ile olan bir diyaloğu, Celal Kırca’yı Kur’an üzerinde araştırma yapmaya yöneltti. Kur’an üzerinde yaptığı bu araştırma, içindeki ilim yapma arzusunu daha da artırdı.

1977 yılında Kayseri Yüksek İslâm Enstitüsü için açılan Tefsir Asistanlığı imtihanı, çok özlediği bilimsel hayata atılmak için bir fırsat oldu ve giriş imtihanlarını kazanarak adı geçen Enstitüye Tefsir Asistanı olarak atandı.

Asistanlık süresi içinde “İlmî Tefsir Hareketi” adı altında hazırladığı tez ile 1980 yılında anılan Enstitüye öğretim üyesi oldu. Hazırlamış olduğu bu tez, 1981 yılında “Kur’an-ı Kerim ve Modern İlimler” adıyla neşredildi. Bu kitap, aynı zamanda ülkemizde sahasında yayınlanan ilk bilimsel eser olma özelliğine de sahiptir.

Celal Kırca, Kayseri Yüksek İslâm Enstitüsünün, 1982 yılında Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne dönüştürülmesinden sonra da bu fakültedeki görevine devam etti.

 Yüksek İslâm Enstitüsü döneminde hazırladığı tez,1984 yılında Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nce kurulan bir jüri tarafından doktora tezi olarak kabul edildi. Aynı yıl “Kur’an-ı Kerim ve Fen Bilimleri” adlıyla ikinci kitabını yayınladı.

1985 yılında da Tefsir Anabilim Dalı Yardımcı Doçentliğine atandı. Doçentlik dil sınavını 1987 yılında, bilim sınavını ise 1988 yılında verdi ve aynı yıl doçentlik kadrosuna atandı.

1988 yılında Tercüman gazetesi tarafından yayınlanan “Kuran-ı Kerim Ansiklopedisi”nin yazar kadrosu içinde yer aldı. Bu alandaki müşterek faaliyetlerini aynı gazete tarafından 1989’da yayınlanan “Sahâbîler Ansiklopedisi”,1990 yılında yayınlanan “Evliyalar Ansiklopedisi” ve Sema Yazar Vakfı tarafından 1997 yılında yayınlanan “İslâmî Kavramlar” kitabıyla devam ettirdi. 1993 yılında “Kur’an’a Yönelişler”, 1995 yılında “Kur’an ve İnsan”, 1996 yılında “Kur’an ve Bilim”, 2010 yılında “Hayatın İçinde Hayatla Birlikte Kur’an’ı Anlama” ve “İlmî Fikrî Dinî Konuşmalar” adlı kitaplarını neşretti.

Celal Kırca, 1994 yılında Profesör oldu. Aynı yıl dekan yardımcılığı görevine atandı. 1995 yılında bilgi ve görgü artırmak amacıyla İngiltere’ye gitti. Orada bazı çalışmalar yaptı.

 1999 yılında Erciyes Üniversitesi Genel sekreter vekilliği görevine getirildi ve Dekan yardımcılığı görevi ile birlikte bu görevi 2000 yılına kadar yürüttü.

 2000 yılında İlahiyat Fakültesinin 4. dekanı oldu. Dekanlık görevi, 2006 yılına kadar iki dönem devam etti. 2012 yılında yaş haddinden emekli oluncaya kadar, Fakültedeki görevine Öğretim üyesi olarak devam etti.

 Kırca, dekanlığı süresince İlahiyat Fakültesinin fiziki yapısını ve sosyal konumunu iyileştirmek için çalıştı; eğitim ve öğretimdeki kalite artışını sağlamak için de büyük çaba harcadı. İlahiyat Fakültenin çevre düzenlemesinde, bahçesinin ağaçlandırılmasında ve Hatice Bayraktar kütüphanesinin bugünkü hale getirilmesinde etkin rol oynadı.

Celal Kırca, gerek öğretim üyeliği ve gerekse idareciliği sırasında Yönetim ve Fakülte kurulu üyeliği, Üniversite Yönetim Kurulu ve Senato üyeliği, Anabilim Dalı Başkanlığı,  Bölüm Başkanlığı gibi idari; Erciyes Üniversitesi Vakfı Yönetim Kurulu üyeliği ve Vakıf Başkan Yardımcılığı, İlahiyat Bilimleri Araştırma Vakfı kurucu üyeliği, yönetim kurulu üyeliği ve başkanlığı, İlesam(Türkiye İlim ve Edebiyat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği) ve Türkiye Yazarlar Birliği üyeliği  ve “Bilimname” dergisini yayın hayatına kazandırma gibi sosyal faaliyetlerde bulundu.

O, bilimsel hayatında tek kaynaktan beslenen ipek böceği gibi olmayı değil, her çiçekten yararlanan arı gibi olmayı tercih etti ve bu nedenle hiçbir ayırım yapmadan okuduğu kitaplardan bir sentez yaparak kendi düşünce tarzını oluşturmaya çalıştı. Bilimsel düşüncelerini pek çok ulusal ve uluslararası sempozyum, panel, konferans ve ilmi toplantılarda meslektaşlarıyla paylaştı. Onun bu bilimsel faaliyetleri, alanındaki bilimsel kişiliğinin oluşumuna ve gelişimine  önemli katkılar  sağladı.

Celal Kırca, bireysel hayatında bütüncül düşünmeye özen gösterdi ve ilke merkezli bir hayat yaşamayı tercih etti. Helal, temiz, doğru, güzel ve denge kavramları onun hayat felsefesini oluşturan ana ilkeler arasında yer aldı. İnsanlarla olan ilişkilerinde kimlikten çok kişiliğe değer verdi. Fıtratından ya da olumsuzluklara karşı aşırı duyarlılığından kaynaklanan ani çıkışları olsa da o, hep sevecen kaldı. Her zaman bağışlayıcı, öğretici ve eğitici olmaya çalıştı. Karanlığa sövme yerine bir mum yakmayı tercih etti

 

 

 

Fotoğraf Galerisi

Hakkımda

Copyright © 2016 celalkirca.com