Prof. Dr. Celal Kırca r r

 

“TEFSİR”İN TERİMLEŞTİRİMESİ SÜRECİNDE BUHARİ’NİN  YERİ

Prof. Dr. Celal KIRCA

 

   İsimlendirme ve tanımlama, insana özgü zihinsel bir faaliyettir. Kur’an’ın yorumu da buna dahildir ve bu yorum, Hz peygamber tarafından  tefsir ve te’vil olarak isimlendirilmiştir. Dolayısıyla bu faaliyetin isimlendirilmesinde bir sorun    bulunmasa da, tanımlanmasında bir sorunun bulunduğu görülmektedir. Bu sorun  da Kur’an yorumu için farklı zamanlarda  farklı tanımların yapılmış olmasından kaynaklanmaktadır. Nitekim Buhari ile Maturidî  mukayese edildiğinde bu tanım farklılığı açıkça müşahede edilecektir. Buhârî Kur’an yorumlarını rivayet ve dirayet ayırımı yapmaksızın “Kitabu’t tefsir” başlığı altında hadis kitabına  dahil eden ilk hadisçidir. Mâtürîdî ise kendi dönemindeki sosyal ve kültürel şartların da etkisiyle tefsir ile  te’vilin terminolojik tanımını, bizzat Kur’an’ı anlama ve açıklama faaliyeti üzerinden değil de,  Kur’an’ı açıklayanlar üzerinden yapan ilk müfessirdir. Dolayısıyla  Buharî, Kur’an yorumlarını isimlendirirken tefsir ve te’vil ayırımına gitmemiş, Maturidî  ise tefsir  ve  te’vilin tanımında bir ayırıma  gitmiştir. Uygulamada ise Buhârî’nin takip ettiği isimlendirme ve tanımlama çizgisinin, Maturidî’ye göre  daha sorunsuz  ve daha  yaygın olduğu görülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Tebyin, Tefsir, Te’vil, Buhârî, Mâtürîdî  devamını oku...

 

 

KUR’AN’I ANLAMADA MANTIK SORUNSALI

Prof. Dr. Celal KIRCA

 

Öz: Bir anlama objesi olarak Kur’an’ın, farklı ekoller ve yönelişler tarafından yorumlandığı, fakat yapılan bu yorumların bir kısmının sorunlu olduğu ve eleştirildiği biliniyor. Yapılan bu eleştirilerin, özellikle Kur’an’ı anlama sorunları ve yöntemleri üzerinde odaklandığı, fakat Kur’an’ı anlamada kullanılan mantık türünün sorunsallığına ilişkin sorgulama, eleştiri veya değerlendirmenin yeterince yapılmadığı da görülüyor. kıssaları ve darb-ı meselleri araç olarak kullanır. devamını oku...

KUR'AN VE MODERN BİLİM

Prof. Dr. Celal KIRCA

 

Kur’ân ve Modern Bilim” ilişkisi, sahası ve sınırları konusu, genellikle lehinde ve aleyhinde olanların oluşturduğu kısmen fikrî ve kısmen de duygusal bir zeminde ele alınıp tartışıldığı için, sağlıklı bir fikri zemine oturmamış yada yeterince oturtulamamış gibi bir görünüm arz eder. devamını oku...

RAMAZAN, KUR'AN ve ORUÇ

 

Prof . Dr. Celal KIRCA

 

Ramazan, kameri takvimin dokuzuncu, üç aylar içinde  ise sonuncu ayın adıdır. Kuranın  indirildiği dönemde  kameri/ay takvimi kullanıldığı için bu ayın ,diğer aylara göre  bir ayrıcalığı  olmuştur. Ramazan ayının sahip olduğu bu  ayrıcalık, bir  zaman  dilimi oluşundan değil, bu zaman diliminde meydana gelen  önemli olaylardan dolayı kendisine   kazandırılmış  bir ayrıcalıktır. Bu ayda 1. Kuran indirilmeye  başlanmıştır. 2. Oruç ibadetinin  ifası bu  ayda  yapılmaktadır. Bu iki önemli olayın bu ayda olması, ramazanı önemli ve değerli  kılmaktadır. Yoksa her hangi bir  zamanın, diğer  zamana göre ayrı ve farklı bir   üstünlüğü yoktur. Allah katında bütün zamanlar eşittir ve  aynı değerdedir. Değer farklılığı  insanlar için söz kon usudur   ve onların o zaman  dilimine  atfettiği anlama göre  oluşmakta  ve değişmektedir. devamını oku...

ANLAMA(MA) SORUNLARI AÇISINDAN DİNİ İLİMLERDE GELECEK TASAVVURU

 

Prof. Dr. Celal KIRCA

 

Her beşeri olguda olduğu gibi dini ilimlerde de bazı sorunların olması tabii sürecin bir sonucudur. Bu süreç içinde dini ilimlerde oluşan en temel sorun ise hiç şüphesiz anlama ile ilgilidir. Zira anlama, dini tasavvurlarımızı ve düşünce tarzımızı oluşturan ve şekillendiren ana unsurdur. devamını oku...

BİR ANLAMA SORUNU OLARAK KUR'AN YORUMLARINDA RASYONALİZASYON

 

Prof.Dr.Celal KIRCA

 

“Anlattıklarınız, karşınızdakilerin anladığı kadardır.”

Mevlana

 

Tarihi süreç içinde Kur’an’ı anlama ve açıklama, değişik açılardan hep sorunlu olmuş ve bu sorunlu olma halini devam edegelmiştir. Bu sorunlar arasında yöntem sorunu ile kavram ve terim sorunu güncelliğini hala korumaktadır. devamını oku...

 

PROBLEMS AND METHODS IN UNDERSTANDING THE QUR'AN

 

Prof. Dr. Celal KIRCA

 

Introduction

 

For a Muslim, Qur'an is an object of belief and knowledge. Being a knowledge object makes it necessary to be understood. Understanding means to comprehend something not only from outside but also from within; to recognize the essence of something, the meaning of something in a wholeness of context.  It is not always the case that this kind of understanding may occur properly. read more...

OSMANLI MODERNLEŞMESİNDE BATI DÜŞÜNCESİNİN KURAN YORUMUNA ETKİSİ SORUNU

Prof. Dr. Celal KIRCA

 

 

GİRİŞ

İslam dini, tarihinde iki kez yabancı kültürlerle karşılaşmış ve bu kültürlerle etkin olarak iletişimde bulunmuştur. Bunlardan birincisi miladi sekizinci yüz yılın sonlarında Yunan kültürüyle, ikincisi ise Osmanlı Devletinin Viyana bozgunundan sonra Batı kültürüyle olan karşılaşmasıdır. Birinci karşılaşmada İslam dini, merkezde olarak etkinliğini büyük oranda korumuş ise de, ikinci karşılaşmada İslam dininin Batı düşüncesinden etkilenmesi, birincisine oranla daha farklı, sancılı ve sorunlu olmuştur. devamını oku...

MUSA CARULLAH'A GÖRE KUR'AN'IN DOĞRU ANLAŞILMASINDAKİ MANTIK SORUNU ÜZERİNE BAZI DÜŞÜNCELER

 

Prof.Dr.Celal KIRCA

 

Giriş:

Kur'an'ın birey tarafından daha doğru ve daha sağlıklı anlaşılması ve anlaşılanın daha iyi ve daha güzel anlatılması konusu, her zaman ve her mekanda özellikle bilim ve din adamları için problem olmuş ve olmaya da devam eden bir olgudur. Hiç şüphesiz bu olgunun temelinde, Kur'an'ı anlamaya ve yorumlamaya yönelen bireyin yeteneği, bilgi düzeyi ve kalitesi, zihniyeti ve anlamada kullandığı yöntemin niteliği önemli bir yer işgal ettiği de bir vakıadır. Zira kavramlarla düşünme yerine sloganlarla düşünmek; ön bilgili olmak yerine ön yargılı  olmak; analitik düşünce yerine kategorik düşünceyi bir yöntem olarak kullanmak ve sıkca genellemelere gitmek, Kur'an'ı anlama ve yorumlamadaki sorunun temel sebebleri arasındadır. devamını oku...

KUR'ANIN TÜRKÇE ÇEVİRİLERİNDE METODOLOJİK ANLA(MA)MA SORUNLARI

 

Prof. Dr. Celal KIRCA

 

 

Özet

Çeviri, bizzat kendi özünde bir çok sorunu barındıran bir olgudur. Çünkü hiç bir dil, diğer bir dil ile bir takım benzerlikleri bulunsa da asla aynı ve özdeş değildir. Bu sorunlar,  “Kur’ân’ın Türkçe çevirileri” söz  konusu  olduğunda daha da belirgin hale gelmektedir.  Zira   bu çevirilerinde genellikle  kavram ve terim ayırımının  yapılmaması,  Arapça dil mantığı ile Türkçe dil mantığındaki  farklılıkların  dikkate  alınmaması, müteradif  ve mütegarib  anlamların tespitinde yeterince özen gösterilmemesi,  bunlardan daha önemlisi  tespit  edilmiş   bir anlama  yönteminin  bulunmayışı  en  belirgin  çeviri  sorunları  arasında yer alır. devamını oku...

KUR'ÂN'I ANLAMADA DİL SORUNU

 

Prof Dr. Celal KIRCA

 

Kur'ân'ın anlaşılması ve yorumlanması konusu, bilimadamları arasında süregelen temel Tefsir problemlerin¬den biri olma özelliğini dâima korumuş ve korumaya da devam etmektedir. "Kur'ân'ı nasıl anlayalım?" veya "Nasıl anlamalıyız?" sorusu her zaman sorulan bir soru olmuştur ve böyle bir sorunun varlığı bile Kur'ân'ın anlaşılmasında ba'zı problemlerin olduğunu göstermektedir. devamını oku...

KUR'ANI ANLAMA SORUNLARI VE YÖNTEMLERİ

 

Prof. Dr. Celal KIRCA

 

Özet

Kur'ân'ın anlaşılması ve yorumlan¬ması konusu, bilim adamları arasında süregelen temel Tefsir problemlerin¬den biri olma özelliğini dâima korumuş ve korumaya da devam etmektedir. "Kur'ân'ı nasıl anlayalım?" veya "Nasıl anlamalıyız?" sorusu her zaman sorulan bir soru olmuştur.  Böyle bir sorunun varlığı bile Kurân'ın anlaşılmasında  bazı ana   sorunların olduğunu göstermektedir. devamını oku...

KİMLİK VE KİŞİLİK BAĞLAMINDA

HZ. PEYGAMBERIN ÖRNEK OLUŞUNUN EVRENSEL BOYUTU

                            Prof. Dr Celal KIRCA

 

 

Giriş

Doğru ve sağlıklı bir din anlayışı, ancak doğru bir peygamber anlayışına, doğru bir peygamber anlayışı da doğru bir Kuran tasavvuruna , doğru bir Kuran tasavvuru da doğru bir Allah tasavvuruna bağlıdır. Şayet doğru bir Allah  tasavvurumuz  yoksa, doğru bir Kuran tasavvurumuz da yok demektir. devamını oku...

İSTİKLALE  GİDEN  YOLDA  M.AKİF  VE  DİN

 

Prof. Dr. Celal KIRCA

 

 

Devletler de insan gibi  doğarlar,  büyürler gelişirler ve nihayet  bir gün de ölürler. Ancak devletlerin insanlardan  bir  farkı vardır o da  ölen  bir devletin yerine  bir başka devletin kurulma  şansının mevcut olmasıdır. Her devlet gibi Osmanlı’da  bu kurala  tabi olarak   kurulmuş gelişmiş, gerilemiş ve nihayet  yıkılmıştır.   Ancak bu yıkılışı gören  her vatansever, bu yıkılışa  engel olmak  istemişlerdir. devamını oku...

İNSANIN ALLAH’IN HALİFESİ OLDUĞU DÜŞÜNCESİNE SUFİ BİR YORUM

(N. DAYE ÖRNEĞİ)

 

Prof .Dr. Celal KIRCA

 

GİRİŞ

İnsan,  önemli ve değerli bir varlıktır. Bu önem ve değer onun diğer varlıklar karşısında sahip olduğu konumdan ve ontolojik yapısından kaynaklanır. Müslüman bir insan için bu durum,  bundan da öte bir anlam ifade eder. Zira kendisi için bir inanç ve bir bilgi objesi olan Kuran,  ona insanın mahlukatın pek çoğundan üstün olduğu , bütün varlıkların onun hizmetine verildiği,  vücut azalarının düzgün ve dengeli olduğu,  en güzel şekilde yaratıldığı,    kendisine Allah’ın ruhundan üflendiği,  ihtiyaç duyduğu her şeyin kendisine verildiği,  ve nihayet yeryüzüne Allah tarafından halife yapıldığı  bilgisini verir. devamını oku...

HZ. PEYGAMBERİN GETİRDİĞİ İLAHİ MESAJDAKİ KUŞATICILIK   

 

Prof. Dr. Celal KIRCA

 

 

Giriş

Hz. Peygamberin getirdiği ilahi mesaj, Allah tarafından vahiy yolu ile Hz. Peygambere indirilmiş ve Hz. Peygamber de onu eksiksiz olarak insanlara tebliğ etmiştir. Tebliğ esnasında Hz. Peygamberin, bu ilahi mesaja hiçbir şekilde müdahalesi olmamıştır. Bu yönü ile Kur’an, inanan her birey için bir inanç objesidir. Ayrıca o bir mesajdır, zira Allahın insan hayatına yönelik sunduğu bilgileri, dini emir ve yasakları, ihtiva etmektedir. Bu yönüyle de o, bir bilgi objesidir. Hz. Peygamberin, bir bilgi objesi olarak bu ilahi mesajı tebyin etme gibi bir görevi de bulunmaktadır. Bu az veya çok hepimizin bildiği bir husustur.  Fakat asıl bilinmesi gereken husus, bu ilahi mesajın niteliğinin  ve  bu niteliğe ait   kuşatıcılığın ne olduğudur? devamını oku...

Makaleler

CELAL  KIRCA İLE RÖPORTAJ YENİ DÜNYA DERGİSİ

 

1. Özellikle kadınlara yönelik şiddet bağlamında toplumun sürüklendiği şiddet-cinayet dalgası bir kez daha gündeme geldi. Siz bu durumu nasıl yorumluyorsunuz? devamını oku...

 

DİNİ HAYATIMIZIN TEMEL SORUNLARINA DAİR DÜŞÜNCELER

 

Prof. Dr. Celal Kırca

 

ÖZET

 

Dini hayatımızla ilgili  şikayetlerin arttığı  bir dönemde yaşıyoruz. Bu da dini hayatımızla ilgili    ciddi  sorunların olduğunu  gösteriyor.   Bu sorunlardan  bir kısmı   yaşadığımız çağdan kaynaklanmış  olsa da önemli bir kısmı    geçmişten günümüze  intikal eden  sorunlardır.  Bunun da ana nedeni  dini anlayışlarımızdır. Zira dini hayatımızı,  sahip olduğumuz dini  anlayışlarımız  belirlemekte  ve yönetmektedir.  Bu nedenle  dini anlayışlarımızdaki  sorunların öncelikle   belirlenmesi ve çözüm yollarının  aranması gerekmektedir. Zira  doğru ve sağlıklı  dini  bir  hayat için, doğru bir din anlayışına  ihtiyaç  vardır. Bununda yolu dini anlayışlarımızın sorgulanmasından ve   analiz edilmesinden  geçmektedir. devamını oku...

 

Soruşturma   ŞİİR VAKTİ DERGİSİ 9. Sayı 2016

 

 

 Celal  Kırca

 

 

1.İki Yüz yıllık süreçte Dünya ve İslam toplumları neler yaşadılar, yaşıyorlar?

C.Kırca: Herhangi bir olay veya olguyu doğru anlayabilmek için; olgu ve olayla, o olgu ve olayı ortaya çıkartan sebeplerin bilinmesi ve iyi bir analizin yapılması gerekmektedir. Bu yapılmadığı takdirde ne o olay ve olguyu doğru  anlayabilir ne de doğru değerlendirebiliriz.

İnsanlık,  tarihi süreç içinde devrim niteliğinde olan üç önemli aşamadan geçerek bu günkü kültürel, sosyal ve ekonomik seviyesine ulaşabilmiştir. Bu üç önemli aşama sırasıyla tarım, sanayi ve bilişim  dönemleridir. Her dönem kendi toplum yapısını, kültürel dokusunu ve medeniyet  anlayışını  oluşturmuştur. Nitekim tarım dönemi, tarım toplumunu, sanayi devrimi, sanayi toplumunu, bilişim devrimi ise bilgi toplumunu ortaya çıkartmış ve bunlar, varlıklarını kendilerine özgü toplum yapısı ve kültürel  dokusuyla devam ettirme imkânını bulmuşlardır Buna rağmen, günümüzdeki insanlığın tümünün bu sosyo-kültürel aşamalardan geçtiğini söyleyebilme imkânımız da  maalesef yoktur. devamını oku...

DEĞİŞİM ve DİN

Prof. Dr. Celal KIRCA

 

Değişim, “bir durumdan başka bir biçim ve duruma girme”yi tanımlayan bir kavramdır. Osmanlıcada bu anlam, tağayyür, tekamül, teceddüt, ihya, ıslah, tahrif, inhiraf, ifsad, tebeddül kelimeleri ile karşılanmaya çalışılmıştır. devamını oku...

 

YUNUS’UN ŞİİRLERİNDE KUR’ÂNIN YANSIMASI

 

Yunus’un şiirlerinde Kur’ân’ın yansımasının ele almadan önce, Kur’ân şiir ilişkisine, kısaca temas etmek, ve daha sonrada bu ilişkinin Yunus’a olan etkisinden söz etmek, kanaatimce daha tutarlı bir yaklaşım olacaktır. devamını oku...

KUR’ÂN’A GÖRE İNSANLAR ARASI  İLİŞKİLERDE GENEL İLKELER

 

Hz. Peygamber’e göre “Din nasihattir’’  ve “samimiyettir”  Samimiyet, her konuda olduğu gibi, din eğitiminde de, tek yoldur. Samimiyet, sempatik ol¬mayı gerektirir. Sempati duygusu, insanlarda görülen tabiî duygulardan biridir. Sempati duygusu, duygu ortaklığı veya hissî bağlılık demektir. devamını oku...

TENZİL YÖNTEMİNİN TARİHSELLİĞİ PROBLEMİ VE KUR'AN YORUMUNA OLAN ETKİSİ

 

       Prof. Dr. Celal KIRCA

 

Son iki asırda, İslam kadar müntesiplerinin içinde bulunduğu fikrî, askerî ve ekonomik durum nedeniyle tenkide uğramış, sorgulanmış ve yargılanmış bir din yeryüzünde acaba mevcut mudur? Yine Kur'an kadar, aynı muameleye maruz kalmış bir başka kutsal kitap var mıdır?

Doğruluğun ölçüsünü zaman ve mekana tahsis edenler ve bu ön yargı ile Kur'an'a ve O'nun şekillendirdiği dine yaklaşanların ortaya koydukları oryantalist bakışa göre, batı farklıdır, zira değişmektedir. devamını oku...

 

 

 

VAKIFLARIN DİNÎ, PSİKOLOJİK VE SOSYOLOJİK  TEMELLERİ

 

Prof. Dr. Celal KIRCA

 

Müesseseler, içinde doğdukları milletlerin ihtiyaçlarının ve duygularının bir sonucudur. Yani her kuruluş, mutlaka bir ihtiyaçdan doğar. Bu nedenle bir müesseseyi tahlil etmek istediğimiz zaman, ihtiyaç kavramını, mutlaka dikkate almak zorundayız. Sosyal bilimler, ihtiyaç kavramını Biyoloji ve Psikoloji’ye borçludur. Biyoloji’de ihtiyaç kavramı, organizmanın varlığını sürdürebilmesi için tatmin edilmesi gereken zaruretler olarak anlaşılır. devamını oku...

NECMEDDİNDÂYE GÖRE KUR'ANDA İNSAN ve İNSANIN HALİFELİĞİ

 

 

Necmeddin ed-Dâye (1117-1256), yaptığı yorumlarla, ilim ve düşünce hayatına olan katkılarıyla yaşadığı dönemde ne kadar orijinal bir kimliğe ve etkiye sa¬hipti? bunu tam olarak bilemiyoruz: Ama, bütünüyle insana ulaşılamadığı, buna mukabil bilen insan, âlet yapan insan, ekonomik insan, keyif insanı, rahat insan, ideal insan v.s. gibi insanın fonksiyonel yönlerinin ele alındığı ve bu boyutlarının öne çıkartıldığı günü¬müzde N. Dâye tarafından yedi asır önce kaleme alı¬nan ve yedi asırlık zaman tünelinden geçerek bize kadar ulaşan "Menerâtu’s Şâirine ilellâh ve Makâmâtu’t Tâiirîne Billâh" adlı eseri ve bu eserindeki, insanı tanıtan ve insanın; Allah-İnsan-Kâinat üçgenindeki konumunu ele alan görüşleri bu gün bizim için yeni bir soluk olmaktadır. devamını oku...

MEHMED AKİF’İN ŞİİRLERİNE KONU

ETTİĞİ ÂYETLER ve TAHLİLİ

 

 

İnsanları, belli davranışlara sevkeden ve onları etkileyerek yönlendiren sebebler arasında, hiç şüphesiz içinde bulunduğu psikolojik durum ve sosyal çevre baş¬ta gelmektedir. Bu iki ana etken sebebiyledir ki, insanlar, belli şeylere ihtiyaç hissetmekte ve ihtiyaç duyduğu şeyleri elde etmek için de gayret göstermektedir. Bu açıdan olaylara yaklaşıldığında, her hareketin temelinde mutlaka psikolojik veya sosyolojik bir ihtiyacın mevcut olduğu görülmektedir. devamını oku...

KUR’AN’IN EDEBİ YÖNÜ

 

Prof. Dr. Celal KIRCA

 

 

Giriş

Kur’an-ı Kerim, son ilahi kitaptır ve temel  amacıda  insanları  hidayet etmek yol/ göstermektir.   Bir başka ifade ile Kur’an’da  muh¬teva, hedef ve gaye ise;   sunuş biçimi ve üslûbu da,  o gaye ve hedefe götüren bir vasıtadır. Edebiyat ifadesiyle söyleyecek olursak, Kur’an’da  “ Sanat  sanat içindir” ilkesi yerine  "Sanat, gaye içindir" ilkesi hâkimdir.  O’nun  asıl amacı,  hiç şüphesiz muhatabına bir şeyler vermek, onlara yol göstermek  ve doğru yola ulaştırmaktır. devamını oku...

KUR'ÂN-I KERİM VE HZ. MUHAMMED

 

Prof Dr. Celal  KIRCA

 

 

Kur'ân-ı Kerim, insanlığın hidâyeti, refahı ve mutluluğu için Allah Teâlâ tarafından gönderilen son ilâhî kitaptır. Bu sebeple  sadece bir çağın insanına değil, her çağın insanına hitap eden ve yol gösteren  bilgi, ilke ve prensiplere sahiptir. İslâm vahyinin evrensel anlamı da budur. Kur'ân'ın muhatabı  bütün yönleriyle insandır. İnsan ise sırlarla dolu ve çok yönlü bir varlıktır, kendisini motive eden duygulara, akla ve vicdana sahiptir. devamını oku...

KUR'ANI HAYATIN İÇİNDE ANLAMA VE YAŞAMA

 

                                                                                  Prof Dr. Celal KIRCA

 

 

Kuran, kendisinin genel anlamda insanlar , özel anlamda ise inananlar   ve  muttakiler  için  bir “hidayet”  kitabı olduğunu  beyan eder.  Bunun anlamı, insanın Kuran için değil de  Kuranın  insanlar, inananlar   ve muttakiler için  bir hidayet kitabı  olduğu  ve insan karşısında  bir konumunun  bulunduğudur. Kuran, bu  misyonu ile  insan  karşısında  en az  iki  konuma sahip  bulunmaktadır. devamını oku...

KUR'AN’A GÖRE AİLENİN PSİKOLOJİK TEMELLERİ

 

Prof. Dr. Celal KIRCA

 

Giriş

Aile, cinsiyet farkı olan iki kişinin, hayatlarını ömür boyu birleştirmek üzere kurdukları kurumun adıdır. Her kurum gibi ailenin de dayandığı bir takım temeller mevcuttur. Bu temeller arasında kültürel, hukuki, ekonomik, sosyal ve psikolojik olanları hiç şüphesiz en etkin olanlarıdır. Toplumlara göre niceliği ve niteliği değişse de, bu temellerin etkinliği, asla değişmemektedir. devamını oku...

KUR'AN VE SÜNNET'E GÖRE BİRLİKTE YAŞAMANIN TEMEL DİNAMİKLERİ

 

Prof. Dr. Celal KIRCA

 

 

 

Yüz'de ısrar etme, "Doksan da olur”

                                                                                      İnsan dediğinde, "Noksan da olur.”

                                                                                     Sakın büyüklenme, "Elde neler var”

         Bir ben varım deme, "Yoksan da olur”

 Hatasız Dost Arayan Dosttan da olur.

 Mevlana

 

Hararet nardadır, sacda değildir,

Keramet hırkada, taçda değildir,

Her ne arar isen kendinde ara

Kudüs’te, Mekke’de, Hac’da değildir.

 Hacı Bektaş Veli

 

GİRİŞ

İnsan sosyal bir varlıktır, bu nedenle tek boyutlu değil, çok boyutludur. Çünkü biyolojik, sosyal, kültürel ve ruhsal özelliklere sahip tek canlıdır. İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliği de onun  bu fıtri yapısıdır. Bu fıtri yapı düalisttir. İnsan, bir yanda ilgi, sempati, sevgi, saygı, anlayış, ihsan, merhamet, onur, tevazu, af etme, adalet gibi olumlu  duygulara  sahip iken, diğer yanda antipati, kibir, kin, nefret, haset, gurur, öç alma gibi olumsuz  duygulara da sahiptir. devamını oku...

İLMİ FİKRİ VE DİNİ KONUŞMALAR

 

Prof. Dr. Celal KIRCA

 

 

 

KAYSERİ  2010

 

 

 

 İÇİNDEKİLER

MEZUNİYET TÖRENİ  KONUŞMALARI

 Önsöz                                                                                                             3

2000 – 2001 Öğretim Yılı Mezuniyet Töreni Konuşması 8

2001 – 2002 Öğretim Yılı Mezuniyet Töreni Konuşması 14

2002 – 2003 Öğretim Yılı Mezuniyet Töreni Konuşması 20

2003 – 2004 Öğretim Yılı Mezuniyet Töreni Konuşması 26 devamını oku...

GELENEKSEL VE ÇAĞDAŞ İSLAM YORUMUNUN TEMEL PROBLEMLERİ

 

       Prof.Dr. Celal KIRCA

 

Giriş

"Geleneksel  İslam" ve "Çağdaş İslam" ifadeleri, her müslüman için bir bilgi objesi konumunda olan Kur'an ve sünnetin anlaşılması, yorumlanması ve ilişkilerine ait niteliğin ortaya konması konusunda ortaya çıkmış iki farklı düşünce ve yöntem tarzını açıklamak için günümüzde kullanılmaya başlanan iki soyut kavramdır. Her soyut kavram gibi bu iki kavramın seçikliği değişmese de, açıklığında kişi ve gruplara göre bazı anlam değişikliklerinin olması da gayet tabiidir. devamını oku...

DİNİ METİNLERİN YORUMUNDA İNANILAN VE YAŞANAN GERÇEKLİK PROBLEMİ

 

Prof.Dr. Celal KIRCA

Giriş 

 

İnanan her birey için  ‘Din’  inanılan gerçekliği ifade eder.  Bu gerçekliğin ilkelerini ve kurallarını ise, o dinin kutsal metinleri belirler. İslam dininin tartışmasız tek kutsal metni ise Kuran’dır.   Bu açıdan Kuran,   hem bir inanç objesi, hem de bir bilgi objesidir.  Onun inanç objesi oluşunu Kuran, ‘tenzil’e iman ile açıklar.  Kuranın inanç objesi oluşu, onun aynı zamanda inanılan bir gerçeklik yani kök değer oluşunu da ifade eder. devamını oku...

KUR'AN-BİLİM İLİŞKİSİ

 

Prof.Dr. Celal KIRCA

 

                                                                                “Bilimin azı Tanrıdan uzaklaştırır,

                                                                                                   ama çoğu Ona götürür”

                                                                                                                    L. Pasteur

 

Giriş:

Kuranı anlama ve yorumlamaya ilişkin tarihi süreç içinde oluşan ve gelişen  pek çok tefsir ekolünün   bulunduğu ve   bu ekoller arasında en şiddetli eleştirilere,  geçmişte sofi tefsir ekolünün,   günümüzde ise  bilimsel tefsir ekolünün muhatap  olduğu   hepimizin malumudur.   Sofi tefsir ekolüne yapılan eleştirilerin şiddeti, günümüzde  büyük oranda azalmış olsa da; din- bilim ilişkisi  veya Kuran- bilim ilişkisi söz konusu olduğunda,  bu ilişkiyi açıklayan  bilimsel tefsir ekolüne  yapılan eleştirilerin şiddetinde, henüz  bir azalmanın  olmadığı  ve  yapılan  eleştirilerin  genellikle   tez   veya   antiteze dayalı bir münazara üslubu ile yapıldığı  görülmektedir. devamını oku...

DİN-BİLİM İLİŞKİSİ TARTIŞMALARI VE İMAM-HATİPLER

 

Prof. Dr. Celal Kırca

 

Giriş

Din-bilim ilişkisi tartışmaları, kökü çok eskilere dayanan bir olgu olsa da, sanayi devrimiyle birlikte oluşan yeni bilim anlayışına bağlı olarak daha da yoğunluk kazanmış olan bir konudur. Önceleri Batı’da başlayan daha sonra Osmanlı’ya da intikal eden bu tartışma, Tanzimat’la birlikte etkisini daha da artmış ve Cumhuriyet döneminde de bu etkisini devam ettirmiştir. Ne var ki Batı’da kilise müntesipleriyle bilim adamları arasında cereyan eden bu çatışma, İslam alemine İslam’ın bilimle çatıştığı veya İslam’ın terakkiye mani olduğu söylemleri ile yansıtılmaya çalışılmıştır. devamını oku...

Copyright © 2016 celalkirca.com