“TEFSİR”İN TERİMLEŞTİRİMESİ SÜRECİNDE BUHARİ’NİN YERİ
Prof. Dr. Celal KIRCA
İsimlendirme ve tanımlama, insana özgü zihinsel bir faaliyettir. Kur’an’ın yorumu da buna dahildir ve bu yorum, Hz peygamber tarafından tefsir ve te’vil olarak isimlendirilmiştir. Dolayısıyla bu faaliyetin isimlendirilmesinde bir sorun bulunmasa da, tanımlanmasında bir sorunun bulunduğu görülmektedir. Bu sorun da Kur’an yorumu için farklı zamanlarda farklı tanımların yapılmış olmasından kaynaklanmaktadır. Nitekim Buhari ile Maturidî mukayese edildiğinde bu tanım farklılığı açıkça müşahede edilecektir. Buhârî Kur’an yorumlarını rivayet ve dirayet ayırımı yapmaksızın “Kitabu’t tefsir” başlığı altında hadis kitabına dahil eden ilk hadisçidir. Mâtürîdî ise kendi dönemindeki sosyal ve kültürel şartların da etkisiyle tefsir ile te’vilin terminolojik tanımını, bizzat Kur’an’ı anlama ve açıklama faaliyeti üzerinden değil de, Kur’an’ı açıklayanlar üzerinden yapan ilk müfessirdir. Dolayısıyla Buharî, Kur’an yorumlarını isimlendirirken tefsir ve te’vil ayırımına gitmemiş, Maturidî ise tefsir ve te’vilin tanımında bir ayırıma gitmiştir. Uygulamada ise Buhârî’nin takip ettiği isimlendirme ve tanımlama çizgisinin, Maturidî’ye göre daha sorunsuz ve daha yaygın olduğu görülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Tebyin, Tefsir, Te’vil, Buhârî, Mâtürîdî devamını oku...
KUR’AN’I ANLAMADA MANTIK SORUNSALI
Prof. Dr. Celal KIRCA
Öz: Bir anlama objesi olarak Kur’an’ın, farklı ekoller ve yönelişler tarafından yorumlandığı, fakat yapılan bu yorumların bir kısmının sorunlu olduğu ve eleştirildiği biliniyor. Yapılan bu eleştirilerin, özellikle Kur’an’ı anlama sorunları ve yöntemleri üzerinde odaklandığı, fakat Kur’an’ı anlamada kullanılan mantık türünün sorunsallığına ilişkin sorgulama, eleştiri veya değerlendirmenin yeterince yapılmadığı da görülüyor. kıssaları ve darb-ı meselleri araç olarak kullanır. devamını oku...
KUR'AN VE MODERN BİLİM
Prof. Dr. Celal KIRCA
Kur’ân ve Modern Bilim” ilişkisi, sahası ve sınırları konusu, genellikle lehinde ve aleyhinde olanların oluşturduğu kısmen fikrî ve kısmen de duygusal bir zeminde ele alınıp tartışıldığı için, sağlıklı bir fikri zemine oturmamış yada yeterince oturtulamamış gibi bir görünüm arz eder. devamını oku...
RAMAZAN, KUR'AN ve ORUÇ
Prof . Dr. Celal KIRCA
Ramazan, kameri takvimin dokuzuncu, üç aylar içinde ise sonuncu ayın adıdır. Kuranın indirildiği dönemde kameri/ay takvimi kullanıldığı için bu ayın ,diğer aylara göre bir ayrıcalığı olmuştur. Ramazan ayının sahip olduğu bu ayrıcalık, bir zaman dilimi oluşundan değil, bu zaman diliminde meydana gelen önemli olaylardan dolayı kendisine kazandırılmış bir ayrıcalıktır. Bu ayda 1. Kuran indirilmeye başlanmıştır. 2. Oruç ibadetinin ifası bu ayda yapılmaktadır. Bu iki önemli olayın bu ayda olması, ramazanı önemli ve değerli kılmaktadır. Yoksa her hangi bir zamanın, diğer zamana göre ayrı ve farklı bir üstünlüğü yoktur. Allah katında bütün zamanlar eşittir ve aynı değerdedir. Değer farklılığı insanlar için söz kon usudur ve onların o zaman dilimine atfettiği anlama göre oluşmakta ve değişmektedir. devamını oku...
ANLAMA(MA) SORUNLARI AÇISINDAN DİNİ İLİMLERDE GELECEK TASAVVURU
Prof. Dr. Celal KIRCA
Her beşeri olguda olduğu gibi dini ilimlerde de bazı sorunların olması tabii sürecin bir sonucudur. Bu süreç içinde dini ilimlerde oluşan en temel sorun ise hiç şüphesiz anlama ile ilgilidir. Zira anlama, dini tasavvurlarımızı ve düşünce tarzımızı oluşturan ve şekillendiren ana unsurdur. devamını oku...
BİR ANLAMA SORUNU OLARAK KUR'AN YORUMLARINDA RASYONALİZASYON
Prof.Dr.Celal KIRCA
“Anlattıklarınız, karşınızdakilerin anladığı kadardır.”
Mevlana
Tarihi süreç içinde Kur’an’ı anlama ve açıklama, değişik açılardan hep sorunlu olmuş ve bu sorunlu olma halini devam edegelmiştir. Bu sorunlar arasında yöntem sorunu ile kavram ve terim sorunu güncelliğini hala korumaktadır. devamını oku...
PROBLEMS AND METHODS IN UNDERSTANDING THE QUR'AN
Prof. Dr. Celal KIRCA
Introduction
For a Muslim, Qur'an is an object of belief and knowledge. Being a knowledge object makes it necessary to be understood. Understanding means to comprehend something not only from outside but also from within; to recognize the essence of something, the meaning of something in a wholeness of context. It is not always the case that this kind of understanding may occur properly. read more...
OSMANLI MODERNLEŞMESİNDE BATI DÜŞÜNCESİNİN KURAN YORUMUNA ETKİSİ SORUNU
Prof. Dr. Celal KIRCA
GİRİŞ
İslam dini, tarihinde iki kez yabancı kültürlerle karşılaşmış ve bu kültürlerle etkin olarak iletişimde bulunmuştur. Bunlardan birincisi miladi sekizinci yüz yılın sonlarında Yunan kültürüyle, ikincisi ise Osmanlı Devletinin Viyana bozgunundan sonra Batı kültürüyle olan karşılaşmasıdır. Birinci karşılaşmada İslam dini, merkezde olarak etkinliğini büyük oranda korumuş ise de, ikinci karşılaşmada İslam dininin Batı düşüncesinden etkilenmesi, birincisine oranla daha farklı, sancılı ve sorunlu olmuştur. devamını oku...
MUSA CARULLAH'A GÖRE KUR'AN'IN DOĞRU ANLAŞILMASINDAKİ MANTIK SORUNU ÜZERİNE BAZI DÜŞÜNCELER
Prof.Dr.Celal KIRCA
Giriş:
Kur'an'ın birey tarafından daha doğru ve daha sağlıklı anlaşılması ve anlaşılanın daha iyi ve daha güzel anlatılması konusu, her zaman ve her mekanda özellikle bilim ve din adamları için problem olmuş ve olmaya da devam eden bir olgudur. Hiç şüphesiz bu olgunun temelinde, Kur'an'ı anlamaya ve yorumlamaya yönelen bireyin yeteneği, bilgi düzeyi ve kalitesi, zihniyeti ve anlamada kullandığı yöntemin niteliği önemli bir yer işgal ettiği de bir vakıadır. Zira kavramlarla düşünme yerine sloganlarla düşünmek; ön bilgili olmak yerine ön yargılı olmak; analitik düşünce yerine kategorik düşünceyi bir yöntem olarak kullanmak ve sıkca genellemelere gitmek, Kur'an'ı anlama ve yorumlamadaki sorunun temel sebebleri arasındadır. devamını oku...
KUR'ANIN TÜRKÇE ÇEVİRİLERİNDE METODOLOJİK ANLA(MA)MA SORUNLARI
Prof. Dr. Celal KIRCA
Özet
Çeviri, bizzat kendi özünde bir çok sorunu barındıran bir olgudur. Çünkü hiç bir dil, diğer bir dil ile bir takım benzerlikleri bulunsa da asla aynı ve özdeş değildir. Bu sorunlar, “Kur’ân’ın Türkçe çevirileri” söz konusu olduğunda daha da belirgin hale gelmektedir. Zira bu çevirilerinde genellikle kavram ve terim ayırımının yapılmaması, Arapça dil mantığı ile Türkçe dil mantığındaki farklılıkların dikkate alınmaması, müteradif ve mütegarib anlamların tespitinde yeterince özen gösterilmemesi, bunlardan daha önemlisi tespit edilmiş bir anlama yönteminin bulunmayışı en belirgin çeviri sorunları arasında yer alır. devamını oku...
KUR'ÂN'I ANLAMADA DİL SORUNU
Prof Dr. Celal KIRCA
Kur'ân'ın anlaşılması ve yorumlanması konusu, bilimadamları arasında süregelen temel Tefsir problemlerin¬den biri olma özelliğini dâima korumuş ve korumaya da devam etmektedir. "Kur'ân'ı nasıl anlayalım?" veya "Nasıl anlamalıyız?" sorusu her zaman sorulan bir soru olmuştur ve böyle bir sorunun varlığı bile Kur'ân'ın anlaşılmasında ba'zı problemlerin olduğunu göstermektedir. devamını oku...
KUR'ANI ANLAMA SORUNLARI VE YÖNTEMLERİ
Prof. Dr. Celal KIRCA
Özet
Kur'ân'ın anlaşılması ve yorumlan¬ması konusu, bilim adamları arasında süregelen temel Tefsir problemlerin¬den biri olma özelliğini dâima korumuş ve korumaya da devam etmektedir. "Kur'ân'ı nasıl anlayalım?" veya "Nasıl anlamalıyız?" sorusu her zaman sorulan bir soru olmuştur. Böyle bir sorunun varlığı bile Kurân'ın anlaşılmasında bazı ana sorunların olduğunu göstermektedir. devamını oku...
KİMLİK VE KİŞİLİK BAĞLAMINDA
HZ. PEYGAMBERIN ÖRNEK OLUŞUNUN EVRENSEL BOYUTU
Prof. Dr Celal KIRCA
Giriş
Doğru ve sağlıklı bir din anlayışı, ancak doğru bir peygamber anlayışına, doğru bir peygamber anlayışı da doğru bir Kuran tasavvuruna , doğru bir Kuran tasavvuru da doğru bir Allah tasavvuruna bağlıdır. Şayet doğru bir Allah tasavvurumuz yoksa, doğru bir Kuran tasavvurumuz da yok demektir. devamını oku...
İSTİKLALE GİDEN YOLDA M.AKİF VE DİN
Prof. Dr. Celal KIRCA
Devletler de insan gibi doğarlar, büyürler gelişirler ve nihayet bir gün de ölürler. Ancak devletlerin insanlardan bir farkı vardır o da ölen bir devletin yerine bir başka devletin kurulma şansının mevcut olmasıdır. Her devlet gibi Osmanlı’da bu kurala tabi olarak kurulmuş gelişmiş, gerilemiş ve nihayet yıkılmıştır. Ancak bu yıkılışı gören her vatansever, bu yıkılışa engel olmak istemişlerdir. devamını oku...
İNSANIN ALLAH’IN HALİFESİ OLDUĞU DÜŞÜNCESİNE SUFİ BİR YORUM
(N. DAYE ÖRNEĞİ)
Prof .Dr. Celal KIRCA
GİRİŞ
İnsan, önemli ve değerli bir varlıktır. Bu önem ve değer onun diğer varlıklar karşısında sahip olduğu konumdan ve ontolojik yapısından kaynaklanır. Müslüman bir insan için bu durum, bundan da öte bir anlam ifade eder. Zira kendisi için bir inanç ve bir bilgi objesi olan Kuran, ona insanın mahlukatın pek çoğundan üstün olduğu , bütün varlıkların onun hizmetine verildiği, vücut azalarının düzgün ve dengeli olduğu, en güzel şekilde yaratıldığı, kendisine Allah’ın ruhundan üflendiği, ihtiyaç duyduğu her şeyin kendisine verildiği, ve nihayet yeryüzüne Allah tarafından halife yapıldığı bilgisini verir. devamını oku...
HZ. PEYGAMBERİN GETİRDİĞİ İLAHİ MESAJDAKİ KUŞATICILIK
Prof. Dr. Celal KIRCA
Giriş
Hz. Peygamberin getirdiği ilahi mesaj, Allah tarafından vahiy yolu ile Hz. Peygambere indirilmiş ve Hz. Peygamber de onu eksiksiz olarak insanlara tebliğ etmiştir. Tebliğ esnasında Hz. Peygamberin, bu ilahi mesaja hiçbir şekilde müdahalesi olmamıştır. Bu yönü ile Kur’an, inanan her birey için bir inanç objesidir. Ayrıca o bir mesajdır, zira Allahın insan hayatına yönelik sunduğu bilgileri, dini emir ve yasakları, ihtiva etmektedir. Bu yönüyle de o, bir bilgi objesidir. Hz. Peygamberin, bir bilgi objesi olarak bu ilahi mesajı tebyin etme gibi bir görevi de bulunmaktadır. Bu az veya çok hepimizin bildiği bir husustur. Fakat asıl bilinmesi gereken husus, bu ilahi mesajın niteliğinin ve bu niteliğe ait kuşatıcılığın ne olduğudur? devamını oku...
CELAL KIRCA İLE RÖPORTAJ YENİ DÜNYA DERGİSİ
1. Özellikle kadınlara yönelik şiddet bağlamında toplumun sürüklendiği şiddet-cinayet dalgası bir kez daha gündeme geldi. Siz bu durumu nasıl yorumluyorsunuz? devamını oku...
DİNİ HAYATIMIZIN TEMEL SORUNLARINA DAİR DÜŞÜNCELER
Prof. Dr. Celal Kırca
ÖZET
Dini hayatımızla ilgili şikayetlerin arttığı bir dönemde yaşıyoruz. Bu da dini hayatımızla ilgili ciddi sorunların olduğunu gösteriyor. Bu sorunlardan bir kısmı yaşadığımız çağdan kaynaklanmış olsa da önemli bir kısmı geçmişten günümüze intikal eden sorunlardır. Bunun da ana nedeni dini anlayışlarımızdır. Zira dini hayatımızı, sahip olduğumuz dini anlayışlarımız belirlemekte ve yönetmektedir. Bu nedenle dini anlayışlarımızdaki sorunların öncelikle belirlenmesi ve çözüm yollarının aranması gerekmektedir. Zira doğru ve sağlıklı dini bir hayat için, doğru bir din anlayışına ihtiyaç vardır. Bununda yolu dini anlayışlarımızın sorgulanmasından ve analiz edilmesinden geçmektedir. devamını oku...
Soruşturma ŞİİR VAKTİ DERGİSİ 9. Sayı 2016
Celal Kırca
1.İki Yüz yıllık süreçte Dünya ve İslam toplumları neler yaşadılar, yaşıyorlar?
C.Kırca: Herhangi bir olay veya olguyu doğru anlayabilmek için; olgu ve olayla, o olgu ve olayı ortaya çıkartan sebeplerin bilinmesi ve iyi bir analizin yapılması gerekmektedir. Bu yapılmadığı takdirde ne o olay ve olguyu doğru anlayabilir ne de doğru değerlendirebiliriz.
İnsanlık, tarihi süreç içinde devrim niteliğinde olan üç önemli aşamadan geçerek bu günkü kültürel, sosyal ve ekonomik seviyesine ulaşabilmiştir. Bu üç önemli aşama sırasıyla tarım, sanayi ve bilişim dönemleridir. Her dönem kendi toplum yapısını, kültürel dokusunu ve medeniyet anlayışını oluşturmuştur. Nitekim tarım dönemi, tarım toplumunu, sanayi devrimi, sanayi toplumunu, bilişim devrimi ise bilgi toplumunu ortaya çıkartmış ve bunlar, varlıklarını kendilerine özgü toplum yapısı ve kültürel dokusuyla devam ettirme imkânını bulmuşlardır Buna rağmen, günümüzdeki insanlığın tümünün bu sosyo-kültürel aşamalardan geçtiğini söyleyebilme imkânımız da maalesef yoktur. devamını oku...
DEĞİŞİM ve DİN
Prof. Dr. Celal KIRCA
Değişim, “bir durumdan başka bir biçim ve duruma girme”yi tanımlayan bir kavramdır. Osmanlıcada bu anlam, tağayyür, tekamül, teceddüt, ihya, ıslah, tahrif, inhiraf, ifsad, tebeddül kelimeleri ile karşılanmaya çalışılmıştır. devamını oku...
YUNUS’UN ŞİİRLERİNDE KUR’ÂNIN YANSIMASI
Yunus’un şiirlerinde Kur’ân’ın yansımasının ele almadan önce, Kur’ân şiir ilişkisine, kısaca temas etmek, ve daha sonrada bu ilişkinin Yunus’a olan etkisinden söz etmek, kanaatimce daha tutarlı bir yaklaşım olacaktır. devamını oku...
KUR’ÂN’A GÖRE İNSANLAR ARASI İLİŞKİLERDE GENEL İLKELER
Hz. Peygamber’e göre “Din nasihattir’’ ve “samimiyettir” Samimiyet, her konuda olduğu gibi, din eğitiminde de, tek yoldur. Samimiyet, sempatik ol¬mayı gerektirir. Sempati duygusu, insanlarda görülen tabiî duygulardan biridir. Sempati duygusu, duygu ortaklığı veya hissî bağlılık demektir. devamını oku...
TENZİL YÖNTEMİNİN TARİHSELLİĞİ PROBLEMİ VE KUR'AN YORUMUNA OLAN ETKİSİ
Prof. Dr. Celal KIRCA
Son iki asırda, İslam kadar müntesiplerinin içinde bulunduğu fikrî, askerî ve ekonomik durum nedeniyle tenkide uğramış, sorgulanmış ve yargılanmış bir din yeryüzünde acaba mevcut mudur? Yine Kur'an kadar, aynı muameleye maruz kalmış bir başka kutsal kitap var mıdır?
Doğruluğun ölçüsünü zaman ve mekana tahsis edenler ve bu ön yargı ile Kur'an'a ve O'nun şekillendirdiği dine yaklaşanların ortaya koydukları oryantalist bakışa göre, batı farklıdır, zira değişmektedir. devamını oku...
VAKIFLARIN DİNÎ, PSİKOLOJİK VE SOSYOLOJİK TEMELLERİ
Prof. Dr. Celal KIRCA
Müesseseler, içinde doğdukları milletlerin ihtiyaçlarının ve duygularının bir sonucudur. Yani her kuruluş, mutlaka bir ihtiyaçdan doğar. Bu nedenle bir müesseseyi tahlil etmek istediğimiz zaman, ihtiyaç kavramını, mutlaka dikkate almak zorundayız. Sosyal bilimler, ihtiyaç kavramını Biyoloji ve Psikoloji’ye borçludur. Biyoloji’de ihtiyaç kavramı, organizmanın varlığını sürdürebilmesi için tatmin edilmesi gereken zaruretler olarak anlaşılır. devamını oku...
NECMEDDİNDÂYE GÖRE KUR'ANDA İNSAN ve İNSANIN HALİFELİĞİ
Necmeddin ed-Dâye (1117-1256), yaptığı yorumlarla, ilim ve düşünce hayatına olan katkılarıyla yaşadığı dönemde ne kadar orijinal bir kimliğe ve etkiye sa¬hipti? bunu tam olarak bilemiyoruz: Ama, bütünüyle insana ulaşılamadığı, buna mukabil bilen insan, âlet yapan insan, ekonomik insan, keyif insanı, rahat insan, ideal insan v.s. gibi insanın fonksiyonel yönlerinin ele alındığı ve bu boyutlarının öne çıkartıldığı günü¬müzde N. Dâye tarafından yedi asır önce kaleme alı¬nan ve yedi asırlık zaman tünelinden geçerek bize kadar ulaşan "Menerâtu’s Şâirine ilellâh ve Makâmâtu’t Tâiirîne Billâh" adlı eseri ve bu eserindeki, insanı tanıtan ve insanın; Allah-İnsan-Kâinat üçgenindeki konumunu ele alan görüşleri bu gün bizim için yeni bir soluk olmaktadır. devamını oku...
MEHMED AKİF’İN ŞİİRLERİNE KONU
ETTİĞİ ÂYETLER ve TAHLİLİ
İnsanları, belli davranışlara sevkeden ve onları etkileyerek yönlendiren sebebler arasında, hiç şüphesiz içinde bulunduğu psikolojik durum ve sosyal çevre baş¬ta gelmektedir. Bu iki ana etken sebebiyledir ki, insanlar, belli şeylere ihtiyaç hissetmekte ve ihtiyaç duyduğu şeyleri elde etmek için de gayret göstermektedir. Bu açıdan olaylara yaklaşıldığında, her hareketin temelinde mutlaka psikolojik veya sosyolojik bir ihtiyacın mevcut olduğu görülmektedir. devamını oku...
KUR’AN’IN EDEBİ YÖNÜ
Prof. Dr. Celal KIRCA
Giriş
Kur’an-ı Kerim, son ilahi kitaptır ve temel amacıda insanları hidayet etmek yol/ göstermektir. Bir başka ifade ile Kur’an’da muh¬teva, hedef ve gaye ise; sunuş biçimi ve üslûbu da, o gaye ve hedefe götüren bir vasıtadır. Edebiyat ifadesiyle söyleyecek olursak, Kur’an’da “ Sanat sanat içindir” ilkesi yerine "Sanat, gaye içindir" ilkesi hâkimdir. O’nun asıl amacı, hiç şüphesiz muhatabına bir şeyler vermek, onlara yol göstermek ve doğru yola ulaştırmaktır. devamını oku...
KUR'ÂN-I KERİM VE HZ. MUHAMMED
Prof Dr. Celal KIRCA
Kur'ân-ı Kerim, insanlığın hidâyeti, refahı ve mutluluğu için Allah Teâlâ tarafından gönderilen son ilâhî kitaptır. Bu sebeple sadece bir çağın insanına değil, her çağın insanına hitap eden ve yol gösteren bilgi, ilke ve prensiplere sahiptir. İslâm vahyinin evrensel anlamı da budur. Kur'ân'ın muhatabı bütün yönleriyle insandır. İnsan ise sırlarla dolu ve çok yönlü bir varlıktır, kendisini motive eden duygulara, akla ve vicdana sahiptir. devamını oku...
KUR'ANI HAYATIN İÇİNDE ANLAMA VE YAŞAMA
Prof Dr. Celal KIRCA
Kuran, kendisinin genel anlamda insanlar , özel anlamda ise inananlar ve muttakiler için bir “hidayet” kitabı olduğunu beyan eder. Bunun anlamı, insanın Kuran için değil de Kuranın insanlar, inananlar ve muttakiler için bir hidayet kitabı olduğu ve insan karşısında bir konumunun bulunduğudur. Kuran, bu misyonu ile insan karşısında en az iki konuma sahip bulunmaktadır. devamını oku...
KUR'AN’A GÖRE AİLENİN PSİKOLOJİK TEMELLERİ
Prof. Dr. Celal KIRCA
Giriş
Aile, cinsiyet farkı olan iki kişinin, hayatlarını ömür boyu birleştirmek üzere kurdukları kurumun adıdır. Her kurum gibi ailenin de dayandığı bir takım temeller mevcuttur. Bu temeller arasında kültürel, hukuki, ekonomik, sosyal ve psikolojik olanları hiç şüphesiz en etkin olanlarıdır. Toplumlara göre niceliği ve niteliği değişse de, bu temellerin etkinliği, asla değişmemektedir. devamını oku...
KUR'AN VE SÜNNET'E GÖRE BİRLİKTE YAŞAMANIN TEMEL DİNAMİKLERİ
Prof. Dr. Celal KIRCA
Yüz'de ısrar etme, "Doksan da olur”
İnsan dediğinde, "Noksan da olur.”
Sakın büyüklenme, "Elde neler var”
Bir ben varım deme, "Yoksan da olur”
Hatasız Dost Arayan Dosttan da olur.
Mevlana
Hararet nardadır, sacda değildir,
Keramet hırkada, taçda değildir,
Her ne arar isen kendinde ara
Kudüs’te, Mekke’de, Hac’da değildir.
Hacı Bektaş Veli
GİRİŞ
İnsan sosyal bir varlıktır, bu nedenle tek boyutlu değil, çok boyutludur. Çünkü biyolojik, sosyal, kültürel ve ruhsal özelliklere sahip tek canlıdır. İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliği de onun bu fıtri yapısıdır. Bu fıtri yapı düalisttir. İnsan, bir yanda ilgi, sempati, sevgi, saygı, anlayış, ihsan, merhamet, onur, tevazu, af etme, adalet gibi olumlu duygulara sahip iken, diğer yanda antipati, kibir, kin, nefret, haset, gurur, öç alma gibi olumsuz duygulara da sahiptir. devamını oku...
İLMİ FİKRİ VE DİNİ KONUŞMALAR
Prof. Dr. Celal KIRCA
KAYSERİ 2010
İÇİNDEKİLER
MEZUNİYET TÖRENİ KONUŞMALARI
Önsöz 3
2000 – 2001 Öğretim Yılı Mezuniyet Töreni Konuşması 8
2001 – 2002 Öğretim Yılı Mezuniyet Töreni Konuşması 14
2002 – 2003 Öğretim Yılı Mezuniyet Töreni Konuşması 20
2003 – 2004 Öğretim Yılı Mezuniyet Töreni Konuşması 26 devamını oku...
GELENEKSEL VE ÇAĞDAŞ İSLAM YORUMUNUN TEMEL PROBLEMLERİ
Prof.Dr. Celal KIRCA
Giriş
"Geleneksel İslam" ve "Çağdaş İslam" ifadeleri, her müslüman için bir bilgi objesi konumunda olan Kur'an ve sünnetin anlaşılması, yorumlanması ve ilişkilerine ait niteliğin ortaya konması konusunda ortaya çıkmış iki farklı düşünce ve yöntem tarzını açıklamak için günümüzde kullanılmaya başlanan iki soyut kavramdır. Her soyut kavram gibi bu iki kavramın seçikliği değişmese de, açıklığında kişi ve gruplara göre bazı anlam değişikliklerinin olması da gayet tabiidir. devamını oku...
DİNİ METİNLERİN YORUMUNDA İNANILAN VE YAŞANAN GERÇEKLİK PROBLEMİ
Prof.Dr. Celal KIRCA
Giriş
İnanan her birey için ‘Din’ inanılan gerçekliği ifade eder. Bu gerçekliğin ilkelerini ve kurallarını ise, o dinin kutsal metinleri belirler. İslam dininin tartışmasız tek kutsal metni ise Kuran’dır. Bu açıdan Kuran, hem bir inanç objesi, hem de bir bilgi objesidir. Onun inanç objesi oluşunu Kuran, ‘tenzil’e iman ile açıklar. Kuranın inanç objesi oluşu, onun aynı zamanda inanılan bir gerçeklik yani kök değer oluşunu da ifade eder. devamını oku...
KUR'AN-BİLİM İLİŞKİSİ
Prof.Dr. Celal KIRCA
“Bilimin azı Tanrıdan uzaklaştırır,
ama çoğu Ona götürür”
L. Pasteur
Giriş:
Kuranı anlama ve yorumlamaya ilişkin tarihi süreç içinde oluşan ve gelişen pek çok tefsir ekolünün bulunduğu ve bu ekoller arasında en şiddetli eleştirilere, geçmişte sofi tefsir ekolünün, günümüzde ise bilimsel tefsir ekolünün muhatap olduğu hepimizin malumudur. Sofi tefsir ekolüne yapılan eleştirilerin şiddeti, günümüzde büyük oranda azalmış olsa da; din- bilim ilişkisi veya Kuran- bilim ilişkisi söz konusu olduğunda, bu ilişkiyi açıklayan bilimsel tefsir ekolüne yapılan eleştirilerin şiddetinde, henüz bir azalmanın olmadığı ve yapılan eleştirilerin genellikle tez veya antiteze dayalı bir münazara üslubu ile yapıldığı görülmektedir. devamını oku...
DİN-BİLİM İLİŞKİSİ TARTIŞMALARI VE İMAM-HATİPLER
Prof. Dr. Celal Kırca
Giriş
Din-bilim ilişkisi tartışmaları, kökü çok eskilere dayanan bir olgu olsa da, sanayi devrimiyle birlikte oluşan yeni bilim anlayışına bağlı olarak daha da yoğunluk kazanmış olan bir konudur. Önceleri Batı’da başlayan daha sonra Osmanlı’ya da intikal eden bu tartışma, Tanzimat’la birlikte etkisini daha da artmış ve Cumhuriyet döneminde de bu etkisini devam ettirmiştir. Ne var ki Batı’da kilise müntesipleriyle bilim adamları arasında cereyan eden bu çatışma, İslam alemine İslam’ın bilimle çatıştığı veya İslam’ın terakkiye mani olduğu söylemleri ile yansıtılmaya çalışılmıştır. devamını oku...
Copyright © 2016 celalkirca.com